YILMAZ ÖZDİLE CEVAP
Sayın ÖZDİL
Öncelikle size selam eder, Allah’ın rahmeti, bereketi ve hidayeti üzerinize olsun. Siyasi tercihlere her zaman saygılı ve mesafeli bir duruş göstermiş olmakla birlikte bugünkü yazınıza ve hassaten yazı başlığına kayıtsız kalamadım. İnanmanızı isterim ki sizi tehdit ve tahkir etmek, üzmek, canınızı sıkmak niyetinde değilim. İdrak ve irfanınıza havale etmek istediğim, dikkatinize sunmak üzere birkaç kelam etmek istedim.
Lütfen siyasi çekişme ve polemiklerden ayrı tutarak değerlendirin. Maneviyat insanlığın huzur ve saadetinin kaynağıdır ve maddi kaynağımız kadar değerlidir. Ruh-beden ilişkisi kadar iç içedir.
Bugün ki yazınızın başlığı uğraşı olmayanların abesle iştigali kabilinden olmuş, numune-i misal teşkil etmiştir. Anlı şanlı profesörlerimiz, bilim kurullarımız dururken (isimlerini ballandıra ballandıra saydığınız profesörler bugüne kadar aşı üretememişken) Tillo Evliyalarından medet ummanız hayreti mucib bir haldir.
Tillo evliyaları aşıyı bulsun diye müstehziyane başlık atacağınıza keşke Tillo’da yetişip matematikten, fizik-kimyaya, astronomiden anatomiye kadar kıymetli eserler veren İbrahim Hakkı Hazretlerini ve üstadı İsmail Fakirullah Hazretlerini tanıyabilmiş olsaydınız. Ama sizin ve sizin gibi düşünenler sayesinde onların ve öncesine dayanan 1100 yıllık mirasa bu millet bir günde hasret bırakıldı. Halkımız bu ilmi çalışmalara rağmen bir günde cahil kılındı.
Marifetname ve benzeri eserler Tillo’da kaleme alınmış ve evimizde sergilenmektedir. Görme yetisini kaybetmemiş gönüllere Güneş Hadisesi bugün bile ışık tutmaktadır.
Bütün dünyada saygı ile anılan Tillo’ya duyduğunuz kinin sebebi nedir?
Ya gerçekten Tillo’yu bilmiyorsunuz, ya da kasıtlı düşmanlık yapıyorsunuz. Eğer sebep birincisiyse buyurun misafirimiz olunun size Tillo’yu ve Evliyalarını anlatalım. Değilse (Tillo’nun Dinine, Devletine, Milletine bağlılığı sizi rahatsız ediyorsa) söyleyecek söz bulamıyorum.
Sayın ÖZDİL Terör belasıyla, gayri hukuki yapı ve oluşumlarla mücadelede milletimizle birlikte Devletimizin yanında olmak varken, insanımızı bilgilendirmek yerine salgın hastalığın suçlusunu Tillo’da aramak garabet ve gaflet değil midir. Devletimizi o kadar küçümsemeyiniz, milletimizi de hafife almayınız lütfen! (Bu yazıyı kaleme alırken Devletimizin virüse karşı yerli tanı kiti geliştirdiğini ve ABD den beşyüzbin sipariş alındığını okudum.)
Diyanet teşkilatının bu salgına karşı öneri sunmasını bekleyip önemsiyorsanız sizi tebrik ederiz, sayenizde Diyanetin başka görevlerini de öğrenmiş olduk! Akıl, bilim, liyakat endişelerinize meseleleri kişiselleştirmeden katılabiliriz. Ancak Ülkenin zavallılaştığı hezeyanına asla!
İyimserlik ve ümit yerine kötümserlik ve karamsarlık pompalayarak Devleti, Diyanet İşleri Başkanlığını ve Mollaları dilinize dolayarak işte suçluyu buldum ilanıyla hedef tahtasına oturtmanızı ayıplıyor ve kınıyorum. İçerde ve dışarda bize yönelik türlü tuzak, ihanet ve oyunlar tezgâhlanırken bu meselelerle vakit kaybetmenize ve enerji sarf etmenize anlam veremiyorum.
Yeryüzündeki zulüm, küfür, isyan ve tahribatlarla bu belaları biz insanlar kendi üzerimize çekmiyor muyuz? Ne dersiniz birazda aynaya biz bakalım mı? Fakat Moshe DAYAN gibi değil. Olur mu?
İlmi çalışmaların bu küresel salgın karşısında sağlayacağı başarılı sonuçlara güvenin, tedbirlerinizi hakkıyla alın, sabır ve tevekküle dua edin, Allah’a dayanın.
Kalın sağlıcakla.
Tillo’dan İsmail Fakirullah ve İbrahim Hakkı Hazretlerinin Torunu
Molla İsmail Hakkı TOPRAK.